SİNAN AKBAY
Nordstadt’ın kahverengi kaldırım taşlarıyla örülü caddelerinde yürürken dikkatli olun, altın sarısı Tökezleme Taşları’na takılabilirsiniz. Ayağınız takıldığında ya da gördüğünüzde saygıyla eğilim ne yazdığını okuyun: “Burada oturuyordu (…) Öldürüldü”. Almanya’nın en ağır hikâyeleri bu iki söz arasında gizli. Tökezleme Taşları ise bu tarihi hatırlatmak ve okurken hatıraları önünde saygıyla eğilmek için var.
Münster Straße 48 adresindeki Tökezleme Taşı da bunlardan biri. Freidrich Heimann’a dair. Hakkında bildiklerimiz sınırlı. 16 Nisan 1889’da Dortmund’da tüccar bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Münster Straße’de otururken 1942’de diğer Dortmundlu Yahudilerle birlikte sürgün edilmiş. 1943 yılında da öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Göçmenlerin semti Nordstadt’ın ana caddelerinden biri olan Münster Straße’de yürürken ayağımıza takılan bu taş, Dortmund merkezindeki 300’e yakın taştan sadece biri. Bu taşlar yakın tarihin en büyük barbarlığını hatırlatıyor: Hitler Faşizmi!
TÖKEZLEME TAŞLARI
Nazi dönemi vahşetini bir kez daha farklı bir yöntemle insanlara yeniden düşündüren Stolperstein’lar, insanlığın çektiği acılarla yeniden yüzleşmek, soykırıma dikkat çekmek için Alman sanatçı Gunter Demnig tarafından tasarlanmış. Sanatçı Günter Demnig kendi olanaklarıyla Almanya”da başlattığı çalışma zamanla büyüyerek Avrupa’nın birçok ülkesinde yayılarak sürmüş. Bu taşların üzerinde “…Burada oturuyordu” başlığı altında söz konusu kişinin doğum tarihi, nereye götürüldüğü ve nerede öldürüldüğü bilgileri yer alıyor. Özel kişilerin, belediyelerin ve çeşitli kurumların desteğiyle devam eden bu çalışma Almanya’da 1099 şehir ve kasabada olmak üzere, 24 Avrupa ülkesinde sürüyor ve toplamda 70 bin taş döşenmiş durumda. İlk kez 1992”de Köln kentinde izinsiz olarak yerleştirilmeye başlanan taşlar, artık yoğun ilgi ve destek görüyor.
GEÇMİŞİ GÖRÜNÜR KILIYOR
Bu proje sürerken sanatçı Günter Demnig çeşitli eleştirilere de maruz kaldı. Bazı kesimler, bu taşlara basarken “İsimler ayaklar altında eziliyor ve hakarete uğruyorlar” eleştirisinde bulundular. Ancak Demnig’in buna yanıtı “Taşların üzerindeki yazıyı okumak için eğilenler. kurbanlar önünde eğiliyor. Tökezleme Taşları belleklerde iz bırakıyor, böylece unutulmaya yüz tutmuş geçmişi taşlarla görünür kılmak istedim” şeklinde.
Tökezleme Taşları tahmin edileceği gibi Neonazileri de rahatsız ediyor. Aşırı sağcı AFD başta olmak üzere birçok ırkçı grup bu taşların kaldırılmasını istiyor. Zaman zaman bu ırkçı gruplar tarafından bu taşlar tahrip ediliyor ya da yerinden sökülerek çalınıyor. Sanatçı Demnig de bu ırkçı gruplar tarafından ölümle tehdit ediliyor.
NSU CİNAYETLERİ
Savaşlar insanlık tarihinin ilerleyişinde büyük tökezlemelerdir. Nazi Almanyası ve Hitler faşizmi insanlık tarihinin en büyük tökezlemesi olarak tarihe not düşülür. Soykırım olmadığını iddia ederek, soykırım ve barbarlığı örtbas etmeye ve tarihsel gerçekleri çarpıtmaya çalışan zihniyetin uzantıları bugün de kendini gösteriyor. Bertolt Brecht “Savaş El Kitabı” için hazırladığı epigramların birinde Hitler’in fotoğrafının altına şöyle yazıyordu: “Onu doğuran karın bugün hâlâ verimli”. Evet, ırkçı NSU terör örgütü 4 Nisan 2006 tarihinde Dortmund Nordstadt’ta Mehmet Kubaşık’ı öldürdü. Ve Tökezleme Taşları’na bir yenisi daha eklendi. Dortmund Belediyesi, eski Gestapo hapishanesi Steinwache’nin önüne Neonazi cinayetlerini hatırlatan bir anıt dikilmesine ön ayak oldu. Bu anıt, Kubaşık ve diğer Neonazi cinayetlerini hatırlatan bir Tökezleme Taşı! Dortmund’da bulunan 30’a yakın sivil toplum kuruluşu her yıl 4 Nisan’da Mehmet Kubaşık’ın öldürüldüğü yerde bir araya geliyor ve buradan Steinwache önündeki anıta yürüyor. Hem bu anıt, hem Tökezleme Taşları, hem de bu anlamlı yürüyüş faşizmin kirli yüzünü geleceğe not düşüyor. Çünkü hatırlamak yetmiyor, ders çıkarmak gerekiyor: Bir daha asla!
Antworten