Psikolojik yıldırma: Mobbing

Mobbing karanlık bir girdaba benziyor. Hani bir girdaba düştüğünde giderek dibe çökersin ve çıkman zorlaşır ya; bana göre mobbing işte öyle bir durum.

EYLEM KUBANEK

Son yıllarda iş yerlerinin temel sorunları arasına giren mobbing’i kavram olarak aşağı yukarı hepimiz duymuşuzdur. Ama bir çoğumuz bu durumun her an bizim başımıza da gelebileceğini gözden kaçırabiliyor ve sorunu hafife alabiliyor. Mobbing’in tarihsel sürecinde de görüldüğü gibi çoğu zaman mantık dışı olan; yaş, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeden herkesi etkileyebilecek bir zorbalık durumudur.

İngilizce “mob” sözcüğünden türetilen bu sözcük, kısaca “İşyerlerinde, okullarda ve benzeri topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama ve gözden düşürme” olarak tanımlanıyor. Uluslararası literatürde “İş yerinde psikolojik taciz“ olarak geçen bu kavram için Türkçe’de “bezmek” fiilinden “bezdiri” gibi bir sözcük türetildiyse de pek kullanılmıyor.

Mobbing, bir iş yerinde çalışanların veya işverenin bir kişiyi rahatsız ettiği, sindirip baskı altına aldığı, sistematik ve ahlak dışı söz ve davranışlarla taciz ettiği, kısacası psikolojik şiddet uyguladığı bir süreç. Amacı ise iş yerinde önünün kesilmesi istenen, başarısı çekilemeyen kişinin ima, kinaye ve dedikodularla itibarını sarsmak, direncini kırıp, kendine olan güvenini yok etmek ve görevini yapamayacak duruma getirip, işten ayrılmasına neden olmak olarak açıklanıyor.

KARANLIK BİR GİRDAP GİBİ

Aslına grupların bulunduğu tüm toplum kesimlerinde mobbing’e maruz kalma riski bulunuyor. Bu nedenle mobbing hakkında bilgi sahibi olmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü, eğer yaşadığımız psikolojik baskının başında farkına varabilirsek önlemler alma şansına da sahip olabiliriz. Ben bu süreci bir girdaba benzetiyorum. Evet, mobbing karanlık bir girdaba benziyor. Hani bir girdaba düştüğünde giderek dibe çökersin ve çıkman zorlaşır ya; bana göre mobbing işte öyle bir durum.

Maalesef dibe vuran kişinin mağduriyeti sadece psikolojik etkilerle sınırlı kalmıyor, işini kaybetmek, sosyal ve ekonomik zararlar görmek gibi mağduriyetler de oluşabiliyor. Dışlanmışlık duygusu v ekendini suçlamayla başlayan psikosomatik rahatsızlıklar bireyi yalnızlaştırarak, korkak, çekingen ve ezik bir duruma sokabiliyor. Bunun akabinde uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı, unutkanlık, alınganlık, öfke krizleri ve depresyon ortaya çıkabiliyor. Hatta bu aşamalarda tedavi edilemeyen kişiler yaşama arzunu kaybederek, intihara bile sürüklenebiliyor.

Mobbing’e maruz kalmış bir insanın hissettiklerini, yaşardıklarını çok iyi bildiğim için bu konuyu tarihsel gelişiminden başlayarak, nedenleri, biçimleri ve en önemlisi mobbing’e karşı mücadele yöntemlerini ele alarak sizinle paylaşmak istiyorum. Mobbing kavramını ilk olarak Lorenz, 1960 yılında hayvan hareketlerini tanımlamada kullanıyor. Lorenz’e bu kavramı,büyük bir hayvanın tehdidine karşı küçük havyanların gruplaşıp, bu hayvanı korkutarak kaçırma hareketi” için kullanıyor. Daha sonraları çocukların okullarda birbirine olan davranışlarını inceleyen Dr. Heinemann, 1972 yılında “bir grup çocuğun, tek bir çocuğa karşı yıkıcı hareketleri”ni yani akran zorbalığını açıklamak için bu terime başvuruyor. Heinz Leyman İsveç’te 1984’te yazdığı “İş Hayatında Güvenlik ve Sağlık” raporunun içinde “duygusal taciz”, “psikolojik şiddet” veya “psiko-terör” gibi tanımlarla bu kavramı vurguluyor. 1997’ye gelindiğinde Adams bu kavramı “zorbalık”; sürekli kusur bulma ve bireyleri küçük düşürme olarak açıklıyor. Hatta, “The Andrea Adams Trust” adlı bir tarafsız örgüt kurarak, mobbing mağdurlarına yardım etmeye başlıyor.

Yapılan bir araştırmaya göre yüksek işsizlik oranıyla bağlantılı olarak çalışanın değersiz görülmesi de mobbing’in artmasına neden olan faktörlerin başında geliyor. Özellikle organizasyon bozukluğunun olduğu yerlerde disiplini sağlama ve verimliliği artırma adına mobbing’e başvuruluyor ya da yapılan mobbing uygulamaları bu söylemlerle meşrulaştırılıyor.

Mobbing’in nedenleri, süreçlerini ve mobbinge karşı yapılması gerekenleri gazetemizin önümüzdeki sayılarında da sizlerle paylaşmaya devam etmeyi planlıyorum. Mobbing’siz huzurlu günler dileğiyle.

Ersten Kommentar schreiben

Antworten

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.


*